Kişisel Gelişim için En Dikkat çekici Ayetler

Kişisel gelişim eksenli fazla ve abartılı kitaplar ve makaleler okuyan birisi olarak durumun vahametini kendimce iyi analiz edebilirim diye düşünüyorum. O caf caflı kişisel gelişim serilerini okuyunca gözlerimiz faltaşı gibi açılıp şöyle kulaklar dikildiği zaman hemen kendimizi sokağa atarak avınızın peşine düşmek istersiniz..


Meğer Reçeteyi keşfetmekte gecikmişiz aslınca yanlış yerde arıyormuşuz -(

İsra 37: Kibirli olma alçakgönüllü davran.

Müddesir 1-5: Kendini fazla abartma.

Tekvir 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.

Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.

Beled 5-6: Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme.

Hucurat 10: Büyüklük kompleksine kapılıp insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma.

Muhammed 7: İyiliği karşılık beklemeden yap.

Rum 21: Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster.

Vakıa 83-87: Ölümden korkmak yerine ölüm gerçeğiyle yüzleş.

Bakara 263: Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.

Furkan 63: Sana yapılen kötülüğün karşılığını vermek yerine. Öfkenin dinmesini bekle.

Maun 4-5: Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi tart.

Mücadele 7: Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma.

Rahman 7-9: Çıkarcı olma. Adil davran.

Tekasür 1-2: Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir etme.

Tevbe 40: En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma.

Fecr 27-28: En sevdiğin şeyleri başkalarıyla paylaşmanın keyfine var.

Hakka 33-35: Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için asla feda etme.

Haşr 10: Muhatabına güvenmek istiyorsan önce sen güvenilir ol.

Kalem 1-2: Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma. Gücünü insanların yararına kullan.

Münafıkun 4: Bencil olma tebrik etmeyi bil.

Saff 2: Yalandan uzak dur.

Yusuf 32-33: Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin hayatını esir almasına izin verme.

Ankebut 41: İyi bir dostun paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma.

Al-I İmran 92: İyilik yapma arzunu şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır asla unutma.

En'am 50: Önyargılarla hayatı kendine zehir etme.

En'am 60: Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler hayatının kabusu olmasın.

Felak 1-5: Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç.

Hacc 46: Kendini hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama.

İbrahim 42: Merhametli olmaktan asla vazgeçme.

İsra 23: Anne ve babana ‘off' bile deme.

Nisa 149: Kendini sürekli övmekten uzak dur.

Yunus 12: Vazgeçilmez olmadığını Kabul et.

Enfal 56: Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma.

Furkan 43: Heveslerini kendine ilah edinme.

Necm 3: İnanma duygunu diri tut.

Nisa 58: Karar verirken vicdanının sesini duymazlıktan gelme

Bankacılık Kısaca..)

Modern bankacılığın kökenleri kuyumcuların kendilerine emanet edilen altınları borç verme, yatırımlar ve döviz işlemleri için kullanmayı artan bir şekilde karlı bulmaya başladıkları on yedinci yüzyıla kadar gitmektedir. Başka insanların paralarıyla kumar oynama fikri bu şekilde modern bankacılığın temellerini oluşturmaktadır.

Terk Metodu (Hicret)

1585-1588 yıllarında Akdeniz'de Osmanlı denizcilerine esir düşen Alman "Micheal Heberer", yıllarca Osmanlı kadırgalarında forsa olarak kürek çekti ve esaretinin önemli bir bölümünü İstanbul'da geçirdi.

Esaretten kurtulduktan sonra Heidelberg şehrinde anılarını kaleme alarak ortaya güzel bir eser çıkamış kanaatimce, İstanbul'un sosyal hayatı ve o zamanki Osmanlı devletinde Kadırgalarda ki forsa yaşamı, deniz savaşları gibi çok önemli bilgiler veriyor.

Hoşuma giden önsözün bir bölümü ise şu şekilde;

Evinde oturan bilmez dünya halini,
Ancak hayatı tanımak için
Evini yurdunu terk eden,
Her türlü güçlüğe göğüs geren,
Akil hocan olabilir senin.

Sende deneyimlerini herkese ilet,
Başkaları da alsın senden ibret,
Bu öğütlerim şayet uymazsa sana,
Daha iyilerini sen öğret bana,
Çünkü herkesin beğendiği insan
Doğmadı ki henüz anasından....)

konteyner (container) kısa bir tarhçe

ABD'de tütüncülerin Avrupa'ya göndereceği balyalar, at arabası ile limanlara taşınıyor, sonra insan gücü ile gemilere yükleniyordu. Balyaların yüklenmesi sırasında yaşadığı problemlerden bıkan bir tüccar, yükü olduğu gibi at arabasıyla gemiye bindirdi. Gemi İngiltere'ye vardığında da, arabaya atlar koşularak, balyaların boşaltılacağı yere kadar çekildi. Böylelikle yüzlerce parça mal tekrar tekrar yüklenip boşaltılmıyordu. Sonraları at arabaları konteynerlere, atlar ise makinelere dönüştü....